GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK İÇİN, LÜFFEN OKUYUN!..


     Atatürk 1938 yılında vefat ettiğinde, naaşı 15 yıl boyunca Etnoğrafya müzesinde bir köşede bir  eşya gibi bekletilmiştir. Anıtkabir Adnan Menderes döneminde, 1953 yılında yapımı tamamlanmış ve 10 Kasım 1953 yılında Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e, çok sevdiği Türk toprağına defnedilmiştir. 
      İsmet İnönü döneminde Türk parasının üstünden Atatürk resmi kaldırılmış ve İnönü'nün resmi basılmıştır. Adnan Menderes döneminde yeniden Türk lirasına Atatürk  resmi basılmıştır.  
     Atatürk'ün NUTUK isimli eserinin CHP tek parti iktidarında 1938-1950 ylları arasında basımı yasaklanmış, Nutuk daha sonraki yıllarda basılmıştır. Ama  konuştuklarında, NUTUK kendilerinin başucu kitabı olduğunu,  okullarda ulu Nutuk okutulması gerektiğini söylerler. Herkes Nutuk okusun diyerek Nutuk isimli kitabı dağıtanlar, kendileri okumuş olsalardı Sakarya Savaşının Sakarya ilinde değil, Polatlı-Haymana ve Sakarya köyü civarında geçtiğini ve ismini Sakarya Nehri'nden aldığını bilirdi.  NUTUK adlı kitabı da okumadıkları ortaya çıkmıştır.
      Atatürk'ü unutturmak, kendini ön plana çıkarmak isteyen  İnönü ve tayfası Atatürkçü; Atatürk'ü yeniden baş tacı yapan, itibarını iade eden Adnan Menderes ve  Türkçüler, Atatürk düşmanı algısı oluşturulmaktadır. Yukarıdaki deliller, Atatürk  maskesini kullananların ve gerçek Atatürkçülerin kimler olduğunu ortaya koymaktadır.
     Atatürk'ün kurduğu fabrikaları sattılar diye yaygara koparanlar, bu fabrikaların çoğunu kendileri satmışlardır. Aşağıdaki linke bakınız. ( https://share.google/jT8e4cyWvcBOAc1MI  )
     Dürüstlükten, şeffaflıktan sözedenler ;
     İsmet İnönü 1968'de Milli Piyango'nun büyük ikramiyesi olan 50 bin lirayı, bugünün rakamıyla 3000 cumhuriyet altını kazanmış olmasını nasıl açıklarlar?. Devlete ait olan Milli Piyango'ya şaibe bulaşmamış mıdır?
     Deniz Gezmiş ve arkadaşları CHP'nin oyları ile idam edildi. CHP oyları olmasaydı diğer partilerin oyları yetmiyordu ve asılamayacaklardı. Hem asıp hem de anmaları hakkında ne düşündüklerini açıklayan var mı?.
      Kemal Kılıçdaroğlu "Nazım Hikmet'i CHP hapse attırdı, Sabahattin Ali CHP döneminde öldürüldü."  (21.07.2020 ) dedi. Hapse attıran, öldüren, idam ettirenlerin kimler olduğunu öğrendikleri halde, aldatılmaya isyan eden, tepki gösteren varmı? 
      Her yıl anma proğramları ile, timsah göz yaşları dökenler kendi suçlarını başkalarına yüklemiş, hedef göstermiş, kamplaşma, ayrışma ve kutuplaşmalara neden olmuşlardır.    
     Önlerine konan Facebook haberlerini araştırmadan paylaşan, okuyor gözüken, ne yazıkki okumayan  kitleler; defalarca kandırıldıkları ortaya çıktığı halde, tepkisiz kalmışlardır. Kendileri gibi düşünmeyenlere aptal diyenler kendilerinin aptal yerine konulduklarını, hatta aptal olduklarını anlamışlar mıdır?
    Hükümeti, dolayısıyla Devleti zora sokmak uğruna; paraları karanlık eller tarafından ödenmiş, sebze ve meyveler; çöplere, dağlara,  bayırlara döktürülmüştür. Tıpkı Hz. Yusuf'u zora sokmak için buğdayları Nil nehrine döken müşrikler gibi...
     Hükümeti, Devleti zora sokmak uğruna, Orman yakan, döviz yükselsin diye, döviz stoklayan, hırsızlara sahip çıkan, ekonomi batsın diye dua eden, kendi devletini yabancı ülkelere şikayet eden bir muhalefet başka bir ülkede görülmüşmüdür?..
      Yapay zeka ile yapılan ses kaydı, olduğu anlaşılan, ayakkabı kutusuna inananların,  Valizlerle götürülen, kuleler yapılan paraları, baklava kutusundaki Euroları, milyar dolarlık Villaları, açıklanan rüşvetleri, yolsuzlukları yok saymaları, inanmıyor olmaları akıl tutulmasıdır. Üstelik yapanlar inkar etmemiş, aksine itiraf etmişlerdir.
      Taksim'de, 3-5 ağaç için; Taksim'i yakanlar, SÖZDE SANATÇILAR, ÜNLÜLER, o kadar orman yandı neredeydiler, bir tanesi bir hortum alıp müdahale etti mi, 2 tane kek dağittı mı? Kazdağlarında binlerce ağaç kesilerek  yapılan lüks villalara, evlere, dairelere sahip olanlar kendileri değilmi?
      Bir tv programında Dersim isyanları ve dersimin bombalanması sorulan Kemal Kılıçdaroğlu  "biz değiştik, Atatürk CHP'Sİ değiliz" dediği halde, kitlesini kaybetmemek için, "CHP Atatürk'ün partisidir" diyebilmektir.
      1938 yılında M. Kemal Atatürk  çok hastadır, Dersim'in bombalanması emrini vermemiştir. Atatürkçüyüz diyenler, Atatürk'ü katliamcı gösterebilmişlerdir.
      MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde Horasan Erenleri Federasyonu'na bağışladığı arsa üzerine yapılan Cem ve Kültür Evi Külliyesi, hizmete açıldığında hem Avrupa’da hem de Türkiye’de yapılmış olan en büyük Cem Evi olacağı şantiye şefi tarafından ifade edilmiştir.
      Aleviler bunları  bilmeli, CHP'ye değil de MHP'ye neden düşmanca davrandıklarını sorgulamalıdır. Kendileri için olumlu bir tek adım atmayan CHP mi, yoksa MHP mi dost, anlamalıdırlar. Alevi Sünni çatışması çıkaranların , milli birlik ve bütünlüğümüze kast edenlerin , kimler olduğunu öğrenmelidirler.
        Türkiye'ye yönelik, dış tehditlerin dahada netleştiği günümüzde, iç cepheyi güçlendirmek, milli birlik ve bütünlüğü korumak için, atılan adımları, çarpıtarak ve yalan içeriklerle engelleme çabası sergilenmektedir. Siyasi ikballeri uğruna pkk ve siyasi uzantılarına verdikleri sözler ve tavizler; terör elebaşılarını serbest bırakma, en az iki bakanlık ( Milli Savunma ve İçişleri bakanlığı ) verme, KHK ile işten atılan Fetöcüleri işe iade etme, LGBT, DHKP-C, TİKKO vs bütün sapkın ve terör  örgütlerine, sözler veren koalisyon protokolü yapanlar, kendi düşüncelerini, başkaları yapacak diyerek algı yapmaktadırlar. "Kişi kendinden bilir işi" misali... 
       İddia ettiklerinin aksine, pazarlık yapılmadığı, taviz verilmediği, açıklamalarını; kendi yalanları ile bastırmaktadırlar. Pkklıların  silah bırakmasını istemeyenler, perde arkasındaki destekçileri, batılı emperyalistler ve bu emperyalist güçlerin kullandığı, onların sözcüsü, elçisi  gibi açıklamalar yapan, Türkiye'deki muhalif siyasilerdir.
       Peygamber Efendimiz (sas) Medine’ye hicret edince, orada bulunan Yahudilerle bir anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşmada geçen önemli maddelerden biri de "vatanları olan Medine’ye bir saldırı olursa beraber savunma yapacakları" konusuydu. Demek ki vatanımızı korumak için gayri müslimler dahil herkesle anlaşma yapılabilir ve vatan ne pahasına olursa olsun korunması gerektiği anlaşılmalıdır.
         Depremzedelere celladına aşık diyerek hakaret edenler de; celladına aşık olmanın ne demek olduğunu, tarihi ve gerçekleri okuyarak anlayacaklardır!...  Ve gerçekleri öğrenmek için, lütfen okuyun diyorum...Saygılar...