
Batılı ülkelerin maddi ve manevi destek verdikleri, siyasilerin; ”İyi şeyler olacak” kampanyaları ile uyuttukları, “bekle-gör” moduna soktukları, hipnotize olmuş zavallı insanlar bulunmaktadır. Sonucu görmek için, neden beklemek gerekiyor? Sonuç kötü olursa, kaybedilenler yada yıkılanlar yeniden yerine konabilecek mi?
Bireysel karalarda ince eleyip sık dokuyan bir insan, ülkesi ile ilgili kararlarda,”aman sende”cilik yapabilir mi? Milli mücadele için Türk insanı uyarılmış, bilinçlendirilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bugünde Türkiye Cumhuriyetinin ebediyete kadar var olması için bilinçli olma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Satranç oynar gibi, atılan her hamleden sonra karşı hamleyi de düşünmek gerekir…
ABD,104 ayrı milletten oluşmuş, dili, dini, kültürü birbirinden farklı olan milletler Tek Dil: Amerikan İngilizcesi, Tek Bayrak: Amerikan Bayrağı, Tek Millet; Amerikan Milliyetçiliğine sıkı bağ ile bağlanmıştır. Milli birlik ve bütünlüğü oluşturmuşlardır. Bazı Avrupa ülkelerinde de benzer durumlar bulunmaktadır. Kendileri aynı noktada birleşmiş, aynı amaca hizmet etmekte ve aynı hedefe birlikte yürümektedirler.
Osmanlı İmparatorluğu,700 yıl bir arada yaşayan milletlerin, farklı dil, farklı bayrak ve farklı vatan isteği ile bölünmüş ve parçalara ayrılmıştır. Günümüzde de Türkiye içinde yükselen sesler, dillenen taleplerden başka, içlerindeki kin ve nefretleri de açığa çıkmıştır. Buna rağmen bu işin sonunun nereye vardırılacağını anlayamayanlar bulunmaktadır.
Tarihimizde benzerlerine rastlanan, sonuçları gün gibi ortada olan, parçalanma projesine milli birlik projesi denilebilir mi? Aksine; var olan birlik ve kardeşlik, içimize sokulan nifakla, ayrılık ve parçalanmaya dönüşmektedir. Komşumuz Irak’ta da yaşananlar ortadadır. Yaşanan süreç, parçalanmış devletlerle benzerlik göstermektedir. Akıbetimizin de aynı benzerliği göstermesini engelleyebiliriz.
Başka hiçbir ülkede benzeri görülmeyen en önemli hadise, bölücü hainler; bağımsızlık ve onurumuzu temsil eden Ay yıldızlı Bayrağımızı defalarca göklerden indirmiş, haddi aşan saldırılarda bulunmuşlardı.”Hepimiz Ermeniyiz” diyenler de, etnik ayrımcılığı isteyenler de ellerine Türk Bayrağı almamışlardır. Türk Bayrağına nefretlerini de gizlememişlerdir. TBMM çatısı altında dağıttıkları kitapçıklarda “Türkiye’yi 25 ayrı bölgeye ayırın, hepsinin ayrı dili ve bayrağı olsun” talepleri ile niyetlerini ortaya koymuşlardır. İmralı’daki bebek katili bölücü başı; “Devlet Kürtleri tanısın, bölgesel yönetim oluşturulsun, Kürtlerin ayrı bir silahlı kuvvetleri olsun.” demiştir. Tarihte benzer taleplere rastlanmaktadır.
Sevr Antlaşması(madde:62-64)Kürt Bölgesi; İngiliz, Fransız, İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın Doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak bir yıl sonra kürtler dilerse Miletler cemiyetine bağımsızlık için başvurabilecek .”denilmiştir.
Peşmerge liderleri Irak’ın Kuzeyindeki bölgeye Güney Kürdistan diyorsa, bunun bir kuzeyi bir doğusu ve bir batısı olduğu anlaşılmaz mı? Kuzeyi; Türkiye’nin güneydoğusunu işaret etmektedir. AB ve ABD’de ortaya çıkan BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) haritalarında da Türkiye’nin Güneydoğusunu, İran’ ın ve Suriye’nin bir bölümünü içine alan bir kürdistan devleti gösterilmiştir. Bütün bunlar tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğumuzu, tuzağa çekildiğimizi ortaya koymaktadır.
Bekleyip göreceğimiz şey; Kırılan bir vazonun bir tabak ya da bir çanağın yapıştırılarak aynı halini alamadığı gibi, ayrıştırılan Türkiye’nin eski haline dönüştürülemeyeceğini görmek olacaktır. Her şey çok geç olmadan, yabancıların Türkiye üzerindeki emellerini görmek, tuzağı önceden farketmek ve tuzağa düşmekten kurtulmak için önemlidir.