Tarihe adını altın harflerle yazmış, zor şartlarda zaferler kazanmış ordu, Türk Ordusudur. Çanakkale’de, İstiklal Harbinde aç, susuz kalmış, silahı ve cephanesi yokken yüreğinde vatan sevgisi, iman, azim ve dirayetiyle ümitsizliği ümide dönüştürmüş, zaferler kazanmıştır. Türk askerine moral vermek, destek olmak, gücüne güç katmak gereken günümüzde Askeri yıpratma faaliyetlerinin, planlı bir kampanya ile sürdürülmesi üzücüdür.
Türk askerinin gücünden rahatsızlık duyan Batılı ülkeler AB dayatması olarak askeri hedef göstermiş “Askerin yetkilerini kısıtlayın, gücünü azaltın.” Demiştir. Türkiye’yi içerden zayıflatmanın bir diğer ayağı TSK’YI yıpratmaktır. Her meslekten olabileceği gibi askerin içinde de bozuklar, çürükler, suç işleyenler olabilir, varsa bunlar ayıklansın ve cezalandırılsın. Ama topyekûn TSK yıpratılmasın.
Türk askerinin gücünden rahatsızlık duyan Batılı ülkeler AB dayatması olarak askeri hedef göstermiş “Askerin yetkilerini kısıtlayın, gücünü azaltın.” Demiştir. Türkiye’yi içerden zayıflatmanın bir diğer ayağı TSK’YI yıpratmaktır. Her meslekten olabileceği gibi askerin içinde de bozuklar, çürükler, suç işleyenler olabilir, varsa bunlar ayıklansın ve cezalandırılsın. Ama topyekûn TSK yıpratılmasın.
Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak için görevlendirilmiş ve maddi destek almış batı hayranı iç mihraklar olabilir. Bazı medya baronlarının, basın yayın organlarının çabası ile tartışmalar farklı boyut kazanmakta TSK’NIN yıpratılmasına dönüştürülmektedir. Adeta görevlendirilmiş bazı basın yayın kuruluşları hedef saptırmakta, suç işledikleri henüz kanıtlanmamış bazı subaylar üzerinden orduyu yıpratma ve karalama kampanyalarını sürdürmüşlerdir.
Tarih tekerrürden ibarettir. Mondros Müzakeresinin 30 Ekim 1918 akşamı imzalanması ile Anadolu’yu İtilaf Devletleri askerleri işgal etmişti. Direniş gösteren Türkler katledilmiş, köy ve kasabalar basılmıştı. İşbirlikçi hainler vatan topraklarının işgal edilmesini, adeta bayram havasında kutlamışlardı. Düşman askerlerinin komutanlarını evlerinde ağırlamış, içkili ziyafetler vermişlerdi. Bu hainler vatanseverleri ve işgale karşı olanları ihbar ediyor, Türk askerini sevmiyorlardı. Türk askeri yeniden gelirde tezgâhları bozulur diye korkuyorlardı. Bugün de Türk askerine kızanlar, nefret edenler ve düzenlerinin bozulacağından korkanlardır.
Atılan adımların, söylenen sözlerin nereye vardırılacağı hesaplanmalıdır. Telafisi güç olan davranışlardan kaçınmak gerekir. Geriye dönüşü olmayan bir yola girilmesi, telafisi olmayan bir hata, ülkemizin ve milletimizin geleceği için tehlikelidir.
Tarih tekerrürden ibarettir. Mondros Müzakeresinin 30 Ekim 1918 akşamı imzalanması ile Anadolu’yu İtilaf Devletleri askerleri işgal etmişti. Direniş gösteren Türkler katledilmiş, köy ve kasabalar basılmıştı. İşbirlikçi hainler vatan topraklarının işgal edilmesini, adeta bayram havasında kutlamışlardı. Düşman askerlerinin komutanlarını evlerinde ağırlamış, içkili ziyafetler vermişlerdi. Bu hainler vatanseverleri ve işgale karşı olanları ihbar ediyor, Türk askerini sevmiyorlardı. Türk askeri yeniden gelirde tezgâhları bozulur diye korkuyorlardı. Bugün de Türk askerine kızanlar, nefret edenler ve düzenlerinin bozulacağından korkanlardır.
Atılan adımların, söylenen sözlerin nereye vardırılacağı hesaplanmalıdır. Telafisi güç olan davranışlardan kaçınmak gerekir. Geriye dönüşü olmayan bir yola girilmesi, telafisi olmayan bir hata, ülkemizin ve milletimizin geleceği için tehlikelidir.
“Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” demektir. TSK demek; Vatan ve Millet demektir. TSK’YI yıpratmak vatan ve milleti yıpratmaktır. Türk Devletinin ve milletinin varlığını sürdürebilmesi için güçlü orduya ihtiyaç vardır. TSK; Türkiye’nin teminatı ve yegâne temsilcisidir.
Türk Milleti kendi iradesi dışında, gelişen her türlü senaryo ve planlı oyunları, sağ duyusuyla tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömdüğünü, dosta ve düşmana göstermiş, bir kez daha göstermelidir. Haykırarak, TSK yıprtılmasın demelidir.
Türk Milleti kendi iradesi dışında, gelişen her türlü senaryo ve planlı oyunları, sağ duyusuyla tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömdüğünü, dosta ve düşmana göstermiş, bir kez daha göstermelidir. Haykırarak, TSK yıprtılmasın demelidir.