Türkler, Tarih boyunca, kadına önem ve değer vermiştir. Türk destan ve efsanelerinde kız evladı sahibi olmak diğer bazı kavimlerde olduğu gibi bir felaket kabul edilmemiştir. İstisnalar olsada genelde kız- erkek ayrımı olmamıştır.
Dede Korkut oğuznamelerinde anlatılanlara göre, aile reisi baba olsada, evde bir koca baskısı yoktur. Karı-koca davranışlarında birbirine karşı samimi ve saygılıdırlar. Kocalar gerektiğinde kadınlarına akıl danışmışlardır.Türk destan ve efsanelerinde kadın; şeref, ahlak, kahramanlık ve fedakarlık sembolü olarak anlatılmıştır. Türk kadını erkeğinin bir tamamlayıcısı olarak daima erkeği ile beraber anlatılmıştır. Kadının dövülmesi, tahkir edilmesi, horlanması, aşağılanması, söz konusu olmamış böyle bir basitliğe rastlanmamıştır. Türk destan kahramanları hatunlarına saygılı davranır, sevgi gösterir ve çoğu kez kadınlarının tavsiyelerine göre hareket ederlerdi. Türk destan ve efsanelerinde kadının sosyal statüsü yüksektir, destan kahramanları tek kadın ile evlidir. Altay destanlarında kahramanların, eşlerinin veya kız kardeşlerinin sadakat ve gayretleri sayesinde ölüm ve felaketlerden kurtuldukları anlatılır.
Tuğrul Beyin karısı Altuncan Hatun Bağdat'ta devlet idaresini eline alarak ve ordunun başına geçerek Hamedan'da kuşatılan kocasını kurtarmıştır.Alparslan'ın kızkardeşi Gevher Hatun, kocası İlbasan'ı kurtarmak için harekete geçmiş. Emir Timur'un hanımı Olcay Türkan Hatun ile Emir Hüseyin'in eşi Dilşad Hatun kocası ile beraber savaşa katılmışlardır. Devlet idaresinin hemen her safhasında önemli mevkiye sahip olmuşlardır. Türk Hükümdarları yabancı elçilerle yaptıkları görüşmelerinde hanımlarını yanlarına oturtur onların görüşlerini de alırlardı.
İslam öncesi yiğit, atılgan, savaşçı Türk kadınlarına islamiyet sonrasında da rastlanmaktadır.
Markopolo ünlü seyahanamesinde Türkistan Hükümdarı Kaydu Han'ın kızı ile ilgili bir hadiseyi şöyle anlatmıştır; ' Kaydu'nun kızı vardı Ayyürek idi. Tatarca da dolunay anlamına gelir. Ayyürek güçlü, cesur bir kızdı. Ülkede bileğini bükecek bir erkek daha yoktu. Cesaretle, kuvvetle birçok erkeği pes ettirmiş, nicesine ok atmakta, kılıç kullanmakta altetmiştir.' Markopolo daha sonra Ayyürek'in babası ile birlikte savaşa gittiğini, hatta bir savaşta düşman karargahına tek başına girip, düşman komutanlarından birini esir alarak kendi safhalarına getirdiğini yazmıştır.
Dedekorkut oğuznamelerinde; ' Bir kız evlat sahibi olabilmek için Oğuz Beylerinin duasına müracaat eden kimseler vardı. Bay Bircan Beğ, ' Begler benim dahi hakkıma bir dua eyleyin. Allahü teala bana bir kız vere.'dedi. Oğuz Beyleri el kaldırdılar, dua ettiler, ''Allah sana bir kız evlat vere.'' dediler (Ziya Gökalp Türk Medneiyetleri Trihi C.2 Syf 301)
Tarihimizin her döneminde dahada abideleşen Türk kadınları Doğu Türkistan mücadelesinin sembolü Dilşad Hatun'u, Kırım Melikesi Süyünbike Hatun ve bazı Selçuklu ve Osmanlı kadın sultanları ile Türk İstiklal Savaşnın kahramanı Nene Hatun ve nice isimsiz kadın kahramanlar unutulmamalı dualarla yadedilmelidir.
Her kahramanı doğuran ve arkasında duran güçlü kadınların olduğunu bilen Türkler kadınlara ve kızlara başka milletlerden daha fazla değer vermiştir.