“Kürt sorunu” Sözleriyle
perde arkasında kalmış bir oyunun sürdürülmesine bilerek ya da bilmeyerek katkı
sağlanmaktadır. Dış güçlerin oyunlarını bozmak, gerçek niyetlerini ortaya
koymak, her vatanseverin görevidir. Terör örgütündeki silahların ve
teröristlerin bir kısmının yabancı kökenli olması herkesi düşündürmelidir.En
önemli bakanlıklar, üst düzey yöneticiler ile devlete atanan kadrolar, kürt kökenli
iken ve devlet kaynaklarının önemli kısmının nerelere gittiği ortada iken hangi
kürt sorunundan söz ediliyor? O halde perde arkasında kalan gerçek niyetin neler
olabileceğini anlamaya çalışalım.
Büyük
Ortadoğu Projesi ( BOP ) ; Türkiye, İran ve Irak ile birlikte Ortadoğu'nun
yeniden şekillenmesi, ülkeler içinde yeni ülkelerin oluşturulması projesidir.
Esas mevzu Ülkelerin yeraltı zenginliklerinin sömürülmesi için, kendilerine
bağlı uydu devletlerin oluşturulması çabasıdır.
107 yıl önce 22 Ekim 1901 yılında Sultan
Abdülhamit Han’ın Alman Mühendis Paul Groskoph
ve Habip Necip Efendi yönetimindeki bir araştırma ekibi Dicle ve Fırat
Nehir havzalarında Petrol taraması yapmış ve petrol haritası çıkartmışlardı. Bu
haritaya göre Güneydoğu Anadolu sınırları içinde zengin petrol yatakları tespit
edilmişti. Günümüzde önemli bir enerji kaynağı olan petrol, aynı zamanda kimya
sanayisinin de ham maddesidir. Mevcut petrol yataklarımız daha çok Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde Batman( Raman ), Siirt, Diyarbakır, Adıyaman, Şanlı Urfa ve
Mardin'de de bulunmaktadır.
Doğusunda
İran’ın, Batısında Suriye’nin, Güneyinde Türkiye’nin bir bölümünü (Güneydoğusunu)
içine alarak Kürdistan adında bir devlet kurma
hayalleri bulunmaktadır. Bu dört bölümün de petrol deryasının üstü
olması, gerçek amaçlarının kürt sorunu değil petrol sorunu olduğunu ortaya koymaktadır.
Irak’ın
Kuzeyinde bölgesel yönetim oluşturulmuş, Merkez Bankası, Parlamento binası gibi,
bir devlet için gereken inşaat faaliyetleri hızla sürdürülmektedir. Bölgesel
yönetimin lideri Barzani, bu bölgeye Güney kürdistan demektedir. Buraya güney
kürdistan diyorsa, demek ki buranın bir kuzeyi, bir batısı ve bir de doğusu da
var demektir. Irakta istenen zemin oluşturulmuş ve peşmerge liderlerine teslim
edilmiştir. Barzani isteseydi bağımsızlık ilan eder ve kürt devletini kurardı.
Ama kurmadı. Neden? Nedeni basit:
Bağımsızlığını ilan etmiş olsaydı, sınırları sadece Kuzey Irakı içine almış
olacak ve daha sonra sınırlarını genişletmesi mümkün olmayacaktı. O nedenle diğer üç
parçanın birleşmesini beklediğinden, bağımsızlığını ilan etmiyor,
Amerika’da ve Avrupa’da birkaç yıl öncesi
ortaya çıkan BOP haritasındaki, kürdistan haritasının dört ayrı
devletin ( Irak, İran, Suriye ve Türkiye’nin ) parçalarından oluştuğu da görülmektedir.
Günümüzde yaşananlar gelişmeler, istedikleri hedefe adım adım yaklaşmakta
olduklarını ortaya koymaktadır. Suriyede yaşananlar, Barzani’nin bölgesinden geçen
pkk militanlarının SURİYE’NİN KUZEYİNE yaptıkları çıkarma izlenmekte, yine de
kalıcı önlemler alınmamaktadır. Göstermelik açıklamalar ve kabadayılık
gösterileri birer kamuflaj, yani tepkileri önlemeye yöneliktir. Yaşanan
gerçekler ise, bütün çıplaklığıyla
ortadadır.
Terör örgütü pkk nın içerisinde başka
ülkelerin vatandaşlarının ele geçirilmiş olması da, amaçlarının kürtlerin
sorunlarını ile ilgilenmek değil, güneydoğu Anadolunun Türkiyeden koparılma
çabası sergilediklerinin görüntüsüdür. Meseleyi kürt sorunu olarak görenler,
bilerek ya da bilmeyerek bu ihanet girdabına girmiş durumdadırlar. AB ve ABD’
nin talepleri doğrultusunda teröristlere tavizler verilmiş, terör tırmandıkça
tırmanmış, Türkiye’nin her yerinde terörist saldırı yapabilecek hale gelmiştir.
Barış, Demokrasi
İnsan hakları savunuculuğu yapan ülkelerin kendilerine yönelik terör
saldırılarında en ağır karşılığı verdikleri , müsamaha göstermedikleri bilinmektedir.
ABD’nin efsanevi dışişleri
bakanlarından Yahudi kökenli siyaset bilimci ve diplomat Henri Kissinger, New
York’taki Rockefeller Vakfı’ndayaptığı bir konuşmada “Biz Amerika olarak neden çok güçlüyüz
biliyormusunuz?” diye soruyor ve bu sorunun cevabını yine kendisi vererek şöyle
diyor: “ Bizler Amerika olarak, aramızdaki vatan hainlerini hemen öldürürüz!
Dünyanın diğer birçok ülkesindeki vatan hainlerini ise kahramana dönüştürerek,
ülkelerinde önemli yere getiririz.’”
Ülkemizin toprak
bütünlüğünü ve güvenliğini korumak için ne yapılmalı ? Uygun cevabı bulmak için
“yaşamak için …………….gerekir.” cümlesinde
boş alana uygun kelimeyi buluncaya kadar, bulduğunuz kelime ile, tırnak
içindeki cümleyi birlikte okuyun. Göreceksinizki en uygun kelimenin varolma
mücadelesi veren her demokratik ülkenin uyguladığı, ABD’nin yahudi kökenli
diplomat ve dışişleri bakanının da söylediği sihirli kelime ortaya çıkacaktır.
Batılıların kendi güvenlikleri için yaptıklarını yapın ama söylediklerini asla
yapmayın.