Eşit davranma, toplumun temel taşı olan Ailede başlamalıdır. Kadın- erkek
eşitliğini sağlamak istiyorsak öncelikle, aile içinde, çocuklarımız arasında kız-erkek ayrımından vazgeçmeliyiz. Bu sosyal sorun halen çözülemiyorsa, en önemli sebebi
Aile içinde, çocuklar arasında eşitsizliklerin sürüyor olmasındandır. Halbuki,
İslam dini çocuklar arasında ayrım yapılmasını hoş görmez. Aile içinde adaletli
olmayı, çocuklar arasında eşit davranmayı emreder.
Bir hadis-i şerifte ; Peygamber Efendimiz (s.a.v) ; "Çocuklarınızı öperken bile onlar arasında adil davranınız. Allah'tan korkun, evlatlarınızın arasında adaletten ayrılmayın.”(Ebu Hureyre (r.a) 'dan
Bir hadis-i şerifte ; Peygamber Efendimiz (s.a.v) ; "Çocuklarınızı öperken bile onlar arasında adil davranınız. Allah'tan korkun, evlatlarınızın arasında adaletten ayrılmayın.”(Ebu Hureyre (r.a) 'dan
rivayetedilmiştir.) İbn-i Mâce'nin rivayetine göre; Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor ki: “Bir adam yetmiş sene iyi insanların
yaptığı güzel ve hayırlı işleri yapar. Fakat vasiyetini yaparken adaletten
sapıp zulmederse, hayatı, işlerinin en kötüsü ile noktalanır ve cehenneme girer.
Bir adam da yetmiş sene kötü insan olarak yaşar. Fakat vasiyetini yaparken
adaletten ayrılmaz. Hayatı, işlerinin en hayırlısı ile noktalanırsa Cennete
girer.” (Ebu Dâvûd, Tirmîzi)
Hz. Muhammed (s.a.v) "Allah'a karşı gelmekten sakının, çocuklarınız arasında adil olun." (Müslim) buyurmakla çocuklar arasında ayrım yapmayı Allah'a karşı gelmek olarak belirtmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v) "Allah'a karşı gelmekten sakının, çocuklarınız arasında adil olun." (Müslim) buyurmakla çocuklar arasında ayrım yapmayı Allah'a karşı gelmek olarak belirtmiştir.
Toplumumuzda özellikle kız ve
erkek çocukları arasında ayrım yapılmakta, mal paylaşımı ve eğitim
imkanlarından kız çocukları mahrum bırakılmaktadır. Oysa Peygamberimiz
(s.a.v) kız çocuğu olup ona hakaret etmeyen ve erkek çocuğunu kız
çocuğundan üstün görmeyen kimsenin cennete gireceğini söylemiştir (Ebu Davud,
"Edep", 130).
Peygamberimiz (s.a.v.) sevgi ve şefkatini gösterme bakımından çocuklardan hiç birini diğerine tercih etmezdi. Kız çocuklarının evlattan sayılmadığı, şefkatten öte, evde kız çocuğunun bir ayıp kabul edildiği, bir devirde her vesileyle bu batıl adeti yıkmış, mübarek hayatlarında da göstermişlerdir."Ebü'l-Benât" yani "kızlar babası" olmakla iftihar ederdi. Bir, iki veya üç kızı olan ve bunlara sevgi ve şefkat göstererek büyütenlere cenneti müjdelemişti. (İbni Mace, Edeb:3)
Peygamberimiz (s.a.v.) sevgi ve şefkatini gösterme bakımından çocuklardan hiç birini diğerine tercih etmezdi. Kız çocuklarının evlattan sayılmadığı, şefkatten öte, evde kız çocuğunun bir ayıp kabul edildiği, bir devirde her vesileyle bu batıl adeti yıkmış, mübarek hayatlarında da göstermişlerdir."Ebü'l-Benât" yani "kızlar babası" olmakla iftihar ederdi. Bir, iki veya üç kızı olan ve bunlara sevgi ve şefkat göstererek büyütenlere cenneti müjdelemişti. (İbni Mace, Edeb:3)
Numan İbnu Bişr
anlatıyor: “Babam bana malından bir şeyler hibe etmişti. Annem Amra Bintu
Ravaha: “Bu hibeye Resulullahı şahit kılmazsan kabul etmiyorum.” dedi. Bunun
üzerine bana yaptığı hibeye şahit kılmak için babam, beni de alarak Resulullaha
gitti. Durumu öğrenen Hz.Peygamber (s.a.v): “Başka çocukların da var mı?”
diye sordu. (Babamın) “Evet!” cevabı üzerine, “Aynı şekilde bütün çocuklarına
hibede bulundun mu?” diye sordu. Babam: “Hayır!” deyince, “Allah'tan
korkun, çocuklarınız hususunda adil olun!” dedi. Babam oradan ayrıldı ve
hibeden rücu etti.”
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Hz.Yusuf ile ilgili kıssada,
Cenab-ı Hak, kardeşler arasındaki kin ve çekememezlik hislerini, babaları
Hz.Yakub'un Yusuf'a olan ziyade alakasıyla ilişkilendirir. Böyle bir his,
kardeşleri Yusuf'u kuyuya atma cinayetini işletmeye sevk ettiği gibi, arkadan,
babalarının gözlerini kaybetmesine sebep olacak üzüntülere ve sıkıntılara da sebebiyet
vermiştir.
Kız-erkek, öz-üvey,
sağlıklı-hasta veya özürlü çocuklar arasında ayrım yapmamak gerekir.
Çocuklardan birine karşı zaafı olup onu diğerlerinden üstün tutmak kardeşler
arası husumete sebep olacağı gibi ebeveyne karşı öfke duyulmasına da neden
olur.
İnsan hangi evladının hayırlı olduğunu, yaşlılığında hangisine muhtaç
olacağını bilemez.
Bireyler Aileyi, Aileler de Toplumu oluşturduğuna göre
eşitlik Aileden başlar. İslam dini de eşit davranmayı ve adil olmayı emreder.