BİLİYORSAN KONUŞ !

   

   Bilgi sahibi olmak için okumak gerekir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olursanız, gerçek yüzünüz ortaya çıkar, kendinizi ele verirsiniz. Bazıları okuyor gözükür, konuştuklarında ise okumadıkları, bilgi sahibi olmadıkları ortaya çıkmakta, kendi kendilerini  ele vermektedirler.

     Bir siyasi parti lideri; "Osmanlı'nın bir Toplu iğne dahi üretecek fabrikası yoktu" demişti. İktisat tarihi okumuş olsaydı, Osmanlı'nın hangi fabrikaları olduğunu görecek ve de bilecekti. Konuşmasıyla, okumadığı ve bilgi sahibi olmadığı anlaşılmıştır.

     Osmanlı’da ilk sanayileşme, 1830-1840 yılları arasında devlet eliyle başlamıştır. 1835 yılında Feshane, İzmit ve İslimiye’deki Çuha fabrikaları kurulmuştur. Bu fabrikaların kuruluşu için Avrupa’dan makine ithalatı yapılmıştır. Batıdan sanayi uzmanı ve teknisyenler getirilmistir. Tanzimat döneminde bu fabrikalardan başka, Zeytinburnu ve Hereke dokuma fabrikaları, Tophane, Beykoz İnceköy porselen fabrikaları,  Yıldız Çini Fabrikası  gibi birçok fabrika kuruldu.

      Osmanlı devleti, 1866 yılında Islahı-Sanayi komisyonu kurarak küçük işletmelerı fabrikaya dönüştürmüştür. 1873 yılında Sanayii teşvik etmek maksadıyla fabrika kuracaklara gümrük ve vergi muafiyeti tanıyan bir kanun çıkarmıştır.  1897 yılında ise yeni tesis kuracaklara 10 sene müddetince vergi muafiyeti getirilmiştir.
      Bu kararların da teşviki ile Osmanlı devletinde ikinci sanayileşme dalgası özel sektör eliyle başlamış oldu.
   1883-1913  milli sermaye ile 46 adet, yabancı sermaye ile de 39 adet müessese kurulmuştur. Bu dönemde kurulan en büyük sanayi işletmeleri pamuklu, yünlü ve ipekli tekstil dallarında iplik, bez ve kumaş fabrikalarıydı. Ayrıca çeşitli gıda maddeleri, yağ ve sabun fabrikaları, çimento ve tuğla üreten imalathane ve fabrikalar ile matbaa, kağıt  ve konfeksiyon imalathaneleri ve demir döküm fabrikaları kuruldu.

     Hereke Fabrikası, Tophane-i Amire, Barut Fabrikası, Cibali Tütün Fabrikası, Beykoz Deri ve Kundura. Fabrikası, Beykoz Kâğıt Fabrikası, 
Yedikule İplik Fabrikası, Gazhane, Osmanlı Kibritleri Fabrikası, Paşabahçe İspermecet Mumu Fabrikası, Beykoz Cam Fabrikası,  Çiftecevizler Eşyay-ı Züccaciye Fabrikası. Osmanlı dönemi Fabrikalarından bazılarıdır.
     Birde "Osmanlı'nın parasını basacak Bankası yoktu" demiştir. Herşeyden önce para bankada değil, darphanede basılır.  Devletin merkezî darphanesi olduğu için “Darphane-i Âmire” olarak adlandırılan İstanbul darphanesi vardı ve Osmanlı sikkeleri  burada basılırdı.
      Cehalet bunlarlada sınırlı kalmamış, Cumhuriyet tarihini de bilmediği, gösteriş için dağıttıkları Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yazdığı NUTUK'U da kendilerinin okumadıklarını, yine kendileri aşikâr etmişlerdir.
      Sakarya'da yapığı bir konuşma da " Sakarya Meydan Muharebesi'nin Sakarya'da yapıldığını söyleyen aynı lider ve onu alkışlayanlar bilgisizliklerini birkez daha  ortaya koymuşlardır. Söyleyen de alkışlayanlarda muhtemelen  NUTUK kitabını okumamışlardır. Okumuş olsalardı; Sakarya savaşının Sakarya ilinde değil, Ankara yakınlarında Polatlı -Haymana-Sakarya Nehri sınırlarında geçtiğini ve Sakarya Savaşı adını, Sakaya Nehirinden aldığını NUTUK'TA görür ve bilirlerdi.

     Ne demişler; "Biliyorsan konuş âlim sansınlar, bilmiyorsan sus da adam sansınlar."