Yapacağız, yapıyoruz, proje yarışması düzenliyoruz, derken günler hızla geçmiş ve CHP Anıtkabir'i 12 yılda yapamamıştır. Atatürk'ün naaşı, tam 14 yıl çok sevdiği Etnoğrafya müzesinde bir kenarda, eşya gibi bekletildi. CHP iktidarı süresince Atatürk'ün bir mezarı bile olamadı. Anıtkabir'in yapımı 1953 yılında bitti ve 10 Kasım 1953 'te düzenlenen törenle Atatürk'ün naaşı, yine çok sevdiği Ülke toprağına defnedildi. İktidarda İnönü CHP'si değil, İdam edilen Adnan Menderes vardı. CHP'NİN yapamadığını Demokrat Parti yapmıştır.
Paranın üstünden Atatürk'ün resmini kaldırıp kendi resmini bastıran, İsmet İnönü dür. Paranın üstüne Atatürk'ün resmini yeniden bastıran ise Adnan Menderes olmuştur.
Dersim'i Bombalatma emrini Atatürk değil, (Atatürk o dönemde çok hastaydı ) İsmet İnönü vermiştir. Deniz Gezmiş ve Arkadaşları CHP'nin oyları ile idam edildi. CHP evet oyu vermeseydi, iktidarın oyları yetmediğinden idam edilemiyeceklerdi. TV prroğramında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu; "Sabahattin Ali'yi öldürten, Nazım Hikmet'i hapse attıran CHP dir."diyerek özeleştiri yapmıştır.
Bütün bunlara rağmen; Ataürkçüler de, Aleviler de CHP' ye oy veriyor. Her yıl Deniz Gemiş'i ve arkadaşlarını ananlar, Nazım Hikmet'e methiyeler düzenler de CHP 'ye oy veriyor. Nedeni; okumayan bilgi sahibi olmayan, kitlelerin kolay kandırılması ve kolay avutulmasıdır.
Fatih Altaylı’nın konuğu olan Prof. Dr. Çağrı Erhan, Ege'de ki 12 Adalarla ilgili belgelere ulaştığını ve bu belgenin Yunanistan'da olduğunu söyledi. İsmet İnönü'ye 12 Ada'nın teklif edildiğini ancak İnönü'nün, bu teklifi İngilizlerle aramız bozulur almayın diyerek reddettiğini söyledi. 12 Adaların Yunanistan'a verilmesinin nedeni İnönü'nün kendisidir.
Kemal Kılıçdaroğlu Sakarya'da yaptığı konuşmada Ankara'nın Polatlı ve Haymana ilçeleri sınırları içinde yapılan ve bölgeden geçen Sakarya Nehri'nden ismini alan Sakarya Meydan Muharebesi'nin Sakarya'da yapıldığını söyledi, salondakiler de alkışladı. Söyleyenin de, onu alkışlayanların da, yıllar öncesi dağıttıkları NUTUK'u okumadıkları anlaşılmaktadır. Zira; Sakarya Meydan Muharebesi'nin yapıldığı yer NUTUK'TA açıkça anlatılmıştır.
Cumhuriyet tarihini ve Atatürk'ün yazdığı NUTUK'u bile okumayan birisinin Osmanlı tarihini okuması beklenemez. " Osmanlı'nın parasını basacak bir tane bankası bile yoktu" diyen Kılıçdaroğlu paranın bankada değil, darphanede basıldığını da bilmediği anlaşılıyor. Osmanlı'nın parasını bastığı birden fazla darphanesi vardı. Darphene-i Amire bunlardan birisidir. Ayrıca Osmanlı döneminde banka da vardı. Bank-ı Der Saadet, 1847'de İstanbul'da kurulan ilk Osmanlı bankasıdır. Daha sonra yerine Osmanlı Bankası kurulmuştur. Tanzimat döneminde Mithat Paşa'nın çabasıyla Çiftçilere kredi vermek üzere memleket sandıkları kurulmuş daha sonra Ziraat Bankası olmuştur.
Kemal Kılıçdaroğlu bir başka
konuşmasında "Osmanlı'nın bir topluiğne dahi üretecek fabrikası yoktu" demişti. İktisat tarihini okumuş olsaydı; Osmanlı'nın, Hereke Fabrikası, Tophane-i Amire (1505 yılında, 2. Bayezid döneminde kurulmuş) Barut Fabrikası, CibaliTütün Fabrikası,Feshane, Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası, Beykoz Kağıt Fabrikası, Yedikule İplik Fabrikası, Gazhane, Osmanlı Kibritleri Fabrikası, Paşabahçe İspermecet Mumu Fabrikası, Beykoz Cam Fabrikası, Çiftecevizler Eşya-yı Züccaciye Fabrikası gibi fabrikalarının olduğunu ve Avrupa'ya ihracat yapıldığnı da bilirdi.
1883-1913 döneminde; pamuklu, yünlü ve ipekli tekstil dallarında iplik, bez ve kumaş fabrikaları ile çeşitli gıda maddeleri, yağ ve sabun fabrikaları, çimento ve tuğla üreten imalathane ve fabrikalar, matbaa, kağıt ve konfeksiyon imalathaneleri ve demir döküm fabrikaları kurulduğunuda bilirdi..
Kılıçdaroğlu " Osmanlı askerleri kılıçla savaşırken, aklını kullanan, üreten ülkeler silahla savaştı" Demişti. OsmanlI'nın tüfeği ilk kez ne zaman kullandığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1421 Düzmece Mustafa Hadisesi-nde, 1430 Selânik'in Fethi'nde, 1442 Sivrihisar Kuşatması'nda tüfek kullandığı bilinmektedir. 1444 Varna Kuşatması'nda top ve tüfek kullanılmıştır. 1453'te İstanbul surları Fatih Sultan Mehmet'in döktürdüğü toplarla yıkılmıştır.
Kılıçdaroğlu'nun, Osmanlı'ya olan düşmanca tavırları ve gerçekleri yansıtmayan, o kadar çok sözü var ki, hangi söylediğini düzeltelim. Günümüz; bilgi çağı ve bilgiye kolay ulşabildiğimiz bir çağdır. Kılıçdaroğlu'nun her söylediğini arştırmak, bilgi süzgecinden geçirmek gerektiğine inanıyor ve tavsiye ediyorum.
Prof. Dr. Celal Şengör bir dersi esnasında öğrencilerine, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir öğlen yemeği yedim, yanından ayrılırken üzgün ayrıldım, Atatürk’ün partisinin başı buysa vah yazık bize, gittik gümbütüye dedim" demiş, ve durumun vahametini ortaya koymuştur.
Okumak, bilgi sahibi olmak, siyasetçinin, hele hele devleti yönetmeye aday olanların, önceliği olmalıdır. Tarih gibi belgesi olan konuları isteseniz de saptıramazsınız. Siz yalan söyleseniz de, Tarih yalan söylemez.
