Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 20 Ekim 2022'de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı "kimyasal silah kullandığı" iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti. Irak misali kimyasal silah iftirası ile işgal kuvvetlerine davetiye çıkartmıştır.

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere CHP’Lİ yöneticiler Fincancı'nın sözlerini ifade özgürlüğü diyerek, destekledi ve yanında durdular. TSK Kimyasal silah kullandı iftirası karşısında, TSK'yı savunmadı, "bunlar Mustafa Kemal'in ordusu yada askerleridir" demediler.
Türkiye gazetesindeki bir yazıda; "30Ağustos 2024 Harp Okulu Mezuniyet töreninde, önceden planlandığı, kılıçlı yemin tezgahını, bazı albayların organize ettiği bilgisi, MİT tarafından araştırılıyor. Bu tezgaha 280 teğmen katılmış, 650 teğmen katılmamıştır. Devletin bu konuda alacağı kararı tahmin eden bazı "kriptolar teğmenlere "pişmanım kastım yoktu" özrünü tembihliyorlar." (CEM KÜÇÜK, TÜRKIYE GAZETESİ, MEDYA KRİTİK) diye yazmıştır.
Arkasında CIA-Fetö işbirliği olduğu, yeni bir darbe girişimi tezgahlandığı şüphesi ile MİT konuyu araştırıyor. Arkasında karanlık kişilerin olduğu, planlı bir oyun olan, bu organize tezgah karşısında; "TSK kimyasal silah kullandı" iftirası atana, "bu ordu Atatürk'ün ordusudur, haddini bil" diyemeyenler, kılıçlı yemin tezgahı karşısında yeniden ortaya çıkıyor ve "bunlar Mustafa Kemal'in askerleri" diyerek savunuyorlar. TC. Devletine aba altından sopa gösterenlere sahip çıkıyorlar. İki farklı durumda, farklı tavır sergileyenler, eğer talimatla hareket etmemiş olsalardı, neler olduğunu önce araştırır, yetkili birimlerden bilgi alır, bilinçli hareket ederlerdi.
"Devleti yıkacağız"diyenin yanında oluyorsan. "100 yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz" diyenlerle ve darbe kalkışması yapanlarla birlik oluyorsan. Kısacası TC. Devletine kastı olanlarla birlikte devleti yönetmeye talip oluyorsan, bu hayra alamet değildir. Türk ve Türkiye düşmanları seni desteklediklerini açıklıyor, Alman İstihbaratına bağlı vakıflar, yurtdışında HDP dahil, (Türkiye'de 6'lı, yurtdışında 7'li masa) muhalif partileri bir araya getiriyor ve size yardım ediyorsa; "yardım alan, emir alır" sözü misali, emirle-talimatla hareket edersiniz.
Fidel Castro'nun "Eğer düşmanın seni övüyorsa sende bir puştluk var demektir." sözünü iyi düşünelim, hatamızı anlayalım!..
.