PKK'lıların Avukatlığını yapanın Genel Bşk. Yrd. olduğu parti ortada. HDP Barajı geçerse Pilav dağıtacağım diyen belediye başkanının, hangi partiden olduğu ortada. Her evden en az bir oy HDP' ye verin diyenler ortada. Hergün tokalaşanların, sarmaş-dolaş olanların, bir kez tokalaşanı eleştirdikleri de ortada.
İktidara gelince "tecrit kalkacak, kayyumlara son verilecek, Apo ve bütün pkklılar serbest bırakılacak" seçim sözü verenler, "kent uzlaşı" adı altında pkk'lıları belediye başkanı, belediye meclis üyesi yapıp seçtirenler ve bu yapıya oy verenler ortada. Belediyelerde pkk'lıları işe alanlar, yönetici kadrolarına atayanlar ve onların paralı askerleri, kendi kirli ilişkilerine bakmadan, algı yapıyor, yeni açılım, yada müzakere yapacaklar yalanı ve iftirası atmaya çalışıyorlar.
PKK silahlı iken 7'li masa kurup, kent uzlaşısı yapanlar, PKK silah birakınca, bebek katili, terörist demeye, provokatif yalanlar yaymaya başladılar.
HDP'NİN aday çıkartmaması karşılğında Anayasanın; ilk üç maddesi dahil, tamamının değişeceği, Türk ibaresinin kaldırılacağı, Türkiye'nin 25 eyalete bölüneceği, yeraltı kaynaklarının o bölgedeki yerel yönetimlere verileceği, merkezi idarenin yetkilerinin azaltılacağı, yerel yönetimlerin güçleneceği, tecritin kaldırılacağı Apo ve bütün arkadaşlarının serbest bırakılacağı" sözü verenler ve daha birçok isteklerin kabul edildiği koalisyon protokolü yapanlar, Devlet Bahçeli’nin söylediklerini çarpıtmak, söylemediklerini söylemiş gibi algı yapmak, fitne çıkartmak, kaos oluşturmak ve kaostan beslenmek uğruna Ülkeyi ateşe atmaktan çekinmeyen, milli güvenlik sorunu haline gelen bir muhalif yapı ortaya çıkmıştır. Adeta linç kampanyası yürütüyorlar. "Haksızın haklıyı bastırdığı, suçlunun suçsuzu astırdığı" bir durum ile karşı karşıya bırakıyorlar.
Devlet Bahçeli yeni yıl (31Aralık2024 MHP Grup Toplantısı) mesajında "NE MÜZAKERE NE DE MÜTAREKEDEN SÖZ AÇILABİLECEKTİR; terörsüz ve huzurlu Türkiye'nin, müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın müjde ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu çok yakında tekemmül edecektir." Demiştir.
Şam düştüğünden beri bazı milletvekilleri, parti yöneticileri ve bir kısım medya (dışarıdan beslenen) ve sosyal platformlarda "İsrail yaptı, ABD onay verdi, yoksa Türkiye tek başına yapamaz." gibi söylemler çıkarttılar. Türkiye'yi küçümsediler. Halep de Türk bayrağı görmekten rahatsız oldular.
Bunlara söylenecek tek şey, "aşağılık kompleksini bırakın. Bu işi Türkiye yaptı!.. Başkalarına gösterdiğiniz sadakatin onda birini TC Devletine gösterseniz yeter." olacaktır.
"Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor, evet, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir katil devlettir" diyen. T.C devletine hakaret eden, TİP Mv.Ahmet Şık'a tepki göstermiyor, aksine yanında duruyorsun.
"Biz bu sistemi değiştireceğiz, bizim küçük hesaplarımız yok.. Biz 100 yillik Cumhuriyeti
değiştireceğiz." diyen HDP'li Sırrı Sakık'a
tepki göstermiyor, siyasi ittifak kuruyorsunuz. Sonra da biz Cumhuriyetin bekçileriyiz diyorsunuz. Siz şakamısınız? Milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?
Kandil baronları, Avrupa, ABD, İsrail hepsi senin iktidar olmanı istiyorsa, bu işte bir terslik yok mu? Türkiye düşmanları ile yapılan iş birliğinden, aynı amaca hizmet etmekten memnunmusunuz?
Fidel Castro " Eğer düşmanın seni övüyorsa sende bir puştluk var" demiştir. Aklı olan herkes böyle düşünür böylelerine ülke yönetimini teslim etmez.
İktidar olmak uğruna ne kadar terör örgütü varsa, hepsi seninle birlikte iken, senin başkalarını hainlerle ilişkilendirme kurnazlığın boşa çıkmıştır.
Şöyle bir söz var; “Tilkinin bildiği kurnazlık kadar, Kurdun bildigi yol vardır !” Türk milleti bunu anladı, foyanız ortaya çıktı. Bu gelişmeler gösteriyor ki; haksız haklıyı bastıramayacak, suçlu suçsuzu astıramayacaktır.
